TÜRKMEN KARDEŞLERİMİZE YARDIM İÇİN NE GEREKİYORSA O YAPILMALIDIR.

Parlamenterler Derneği olarak; Rusya ve İran’ın da desteğini arkasına alan Esad rejiminin; TÜRKMEN DAĞI bölgesinde giriştiği insanlık dışı katliamı lanetliyor ve bu hayasız saldırıların bir an önce sona erdirilmesini istiyoruz.

Bu saldırılara karşı bugüne kadar dişe dokunur bir duruş sergilemeyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetini’de karındaşlarımızın can ve mal emniyetlerini süratle görevini yapmalıdır. Hükümetimizin daha önce ilan ettiği angajman kuralları, uluslararası hukuktan doğan haklarımız sonuna kadar kullanılmalı ve hayasız saldırılar ne pahasına olursa olsun durdurulmalıdır. Aksi takdirde masum can kardeşlerimizin bütün vebali Hükümetin üzerinde olacaktır.

BOP’un isim değiştirmiş versiyonu olan ARAP BAHARI adıyla Suriyede yaşanan iç çatışmalar 4 yıldır devam etmektedir. Ne zaman biteceği de bilinmemektedir.  Bu güne kadar yüzbinlerce insanın öldüğü, milyonlarca insanın yerinden yurdundan göçmek zorunda olduğu bu çatışmalar şimdide TÜRKMEN kardeşlerimizin yoğun olarak yaşadığı Bayır-Bucak bölgesine sıçramış, buranın savunması için kritik önem arz eden TÜRKMEN DAĞI Rusya-İran destekli rejim güçlerinin eline geçmiştir.

Şu ana kadar ne kadar can kaybı olduğu noktasında sağlıklı bilgi bulunmamaktadır. Ancak Türkmen Dağı’nın düşmesiyle 25 bin Türkmenin soykırım tehdidiyle baş başa kaldığı, binlerce insanın daha güvenli bölgelere geçmeye çalıştığı ifade edilmektedir.

Ayn-el Arab (Kobani) hadisesinde peşmergabaşı Barzani’nin terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’ye yardım etmesi için, egemenlik haklarımızın dahi ihlal edilmesine göz yumarak insan ve silah geçişine izin veren Akp Hükümetini, Türkmen kardeşlerimizi korumak için de gereğini yapmaya davet ediyoruz. Biz hükümetten ve devlet görevlilerimizden BOP’a taşeron olmalarını istemiyoruz, daha önceden ikaz ettiğimiz gibi bu taşeron anlayışın sonu felakettir ve bu felaket şimdi karındaşlarımızın kapısını çalmıştır. Önlem alınmazsa yarın da bizim kapımızı çalacaktır. Dün Musul-Kerkük’te olanlar bugün Türkmen Dağı’nın düşmesiyle Bayır-Bucak bölgesinde yaşanacaktır.

Ulu ceddimiz Süleyman ŞAH Türbesi’ne yapılan saygısızlığı daha unutmadan, bu sefer aziz ceddimizin evladlarını cehennemi bir savaşın ortasında savunmasız bırakmak bu milletin vicdanını kanatmaktadır. Süleyman ŞAH Türbesini  gecenin kör bir karanlığında vatan toprağı olan Caber Kalesi’nden sınırlarımıza yakın bir yere kaçıran Hükümet çaresiz bir şekilde imdat dileyen can ve kan kardeşlerimizin yardımına süratle koşmalıdır.

BU YARDIM İÇİN NE GEREKİYORSA o yapılmalıdır. Türkmen Dağı Bölgesi Devletimizin kırmızı çizgi ilan ettiği Fırat’ın Batısı’na düşmemekte midir? Zalim Esad güçlerinin ve onlara destek veren İran ile Rusya’nın İŞİD bahanesiyle Türkmen Kardeşlerimize yönelik sürdürdüğü katliamlar derhal durdurulmalıdır.

Akp Hükümetini bu konuda Uluslararası Hukuk’tan doğan haklarımızı sonuna kadar kullanmaya davet ediyoruz. Bu tarihi bir sorumluluktur. Hükümet bu sorumluktan kaçamaz, şayet kardeşlerimizin can ve mal emniyeti süratle sağlanmadığı takdirde yangın büyüyecek ve masumların kanları sorumluları kahredecektir.

Vatanını, namus ve şerefini korumak için canını feda etmekten çekinmeyen karındaşlarımıza Cenabı Allah’ın nusretinin yetişmesini niyaz ediyoruz.

Yüce Mevla bütün zalimleri, zulümlerinde boğsun.
 

PARLAMENTERLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU