Parlamenterler Derneği, Türkiye’nin en önemli tartışma konusu olan yeni Anayasa’yı masaya yatırdı. MHP Konya Milletvekili ve Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Faruk Bal, Dernekte yaptığı sunumda MHP’nin karşı durduğu maddeler üzerinde AKP-CHP-BDP’nin birlikte hareket ettiğine dikkat çekti.
--“Vatandaşlık tanımından TÜRK kelimesinin çıkartılması konusunda MHP dışında üç parti anlaştı.”
--Yeni Anayasa değil Wilson Prensipleri
--Yeni Anayasa çalışmalarında Wilson Prensipleri dayatılıyor
ANKARA – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Konya Milletvekili ve Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Faruk Bal, AKP hükümetinin Meclis’ten geçirmek istediği ve halen ilgili komisyonda çalışması devam eden “Yeni Anayasa”nın, Wilson Prensipleri’nden farksız olduğunu söyledi.
AKP-CHP-BDP’DEN WİLSON İTTİFAKI
Aralarında daha önce görev yapmış milletvekillerinin de üyesi bulunduğu Parlamenterler Derneği, Türkiye’nin en önemli gündem maddesi yeni Anayasa konusunu masaya yatırdı ve bu alanda uzman bir ismi; MHP Konya Milletvekili Meclis Anayasa Komisyonu Üyesi Faruk Bal’ı dinledi. Bal, yaptığı sunumda yeni Anayasa taslağında birçok hayati sakıncalar bulunduğuna dikkat çekti; ünlü Wilson Prensiplerinin AKP-BDP-CHP’yle birlikte uygulamaya konulmak istendiğini kaydetti. ABD Başkanı Wilson’un 1. Dünya Savaşı’nın son dönemecinde yenidünya düzeni için açıkladığı projeleri içeren ve kendi adıyla anılan Wilson Prensiplerinin 12. maddesinde, ‘Türklerin egemen olduğu yerlerde etnik özerklik çağrısını’ hatırlatan Bal, şunları söyledi:
BU TALEPLERİN SPONSORU YABANCI
“Yeni Anayasa sürecinde hukukçu ve tarihçilerle beraber çalıştık. Bu güne kadar siyasi tarihimizde Osmanlı’dan beri beş Anayasa yapıldı. Bunların ilki 1876 anayasasıdır. Anadilde eğitim o zaman da gündeme gelmiş, konuşulmuş idi. 1876 Anayasası çalışmaları sırasında da Anayasa konusunda beş defa olmak üzere önemli ve ciddi toplantıların gerçekleştirildiği ancak bu toplantıların dördünün sponsorunun da yabancılar olduğu anlaşılmıştır. Bu toplantıların temel sorusu ise ‘Ana dilde eğitim ve etnisite konusunda ne düşünüyorsunuz?’ şeklindedir. Dünden bugüne baktığımızda yaklaşık 150 yılda değişen bir şeyin olmadığını görmekteyiz.”
1921’de ve 1924’de yapılan anayasada yer alan “T.C Devleti insan haklarına dayalı demokratik laik ve sosyal hukuk devletidir” ibaresi için “Bizim vazgeçilmezimiz olan ibare” diyen Bal, bu lafzın daha sonraki bütün anayasalarda muhafaza edildiğini kaydetti. Konuşmasında 1961 Anayasasına da değinen Bal “Marshall yardımı ve devam eden süreçte ihtilal oluyor. 1961 Anayasası hazırlanıyor. Bu Anayasa ile yargının yürütmeyi ve yasamayı vesayeti altına alması manidardır. 1982 Anayasası ise hepimizin malumudur.” görüşünü dile getirdi.
FİKİR YABANCI, VİCDAN FİRARDA
Bal şöyle devam etti:
“Şimdi ise etnisiteler öne çıkarılmak isteniyor. Bununla Cumhuriyetin nitelikleri tartışılmaya başlandı. Akıl, fikir ve vicdan bir insanda olan özelliklerdir. Bu özellikler insanı eşrefi mahlûkat yapar. Komisyonda MHP’nin dışındaki çalışmalara bakınca akıl, fikir yabancı görünüyor. Vicdan ise firar etmiş sanki. Ancak konuya başka bir pencereden baktığımızda Wilson Prensipleri’nin 12. Maddesinin Türklerle ilgili olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugün yeni Anayasa adı altında bize dayatılmak istenilen Wilson Prensipleri’nin meşhur 12. maddesidir. Biz bu dayatmaya şiddetle karşı çıkıyoruz, çıkmaya da devam edeceğiz. Bu konuda başarılı olacak mıyız? Biz elimizden geleni yapacağız sonucu zaman gösterecek. ” şeklinde konuştu.
MHP Konya Milletvekili ve Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Faruk Bal, mevcut pakette 53 maddenin görüşüldüğünü ve bunların 22’sinde mutabakata varıldığını ifade etti. Bal, vatandaşlık tanımından ‘Türk’ kelimesinin çıkartılması konusunda MHP dışındaki 3 partinin anlaştığını söyledi. Anadilde eğitim konusunda da yine aynı üç partinin AKP, CHP ve BDP’nin beraber hareket ettiklerini hatırlatan Faruk Bal, şunları söyledi:
CHP DE MALUM PROJEDE ROL KAPMAK İSTİYOR
“Aziz milletimize bir kez daha ifade ediyoruz ki, bin yıldır kardeşçe yaşayan Türk milletinin bu beraberliği, Türk-İslam düşmanlarını rahatsız etmektedir. Şöyle etrafımıza baktığımızda Müslüman ülkelere ve Türkiye’ye yönelik ‘böl-parçala-yönet’ projesi en kanlı şekilde uygulanmaktadır. Proje, her ülkenin özel şartlarına göre değişmektedir. Türkiye’de ise 30 yıldır kanlı terör örgütünü maşa olarak kullananlar, bu projede AKP’yi de siyasi taşeron olarak seçmişlerdir. BDP, malum örgütün siyasi kanadı gibi çalışıyor. AKP aynı örgütle pazarlık içinde ve onlara yol açıyor. Şimdi ise, büyük Türk milliyetçisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP de yeni kimliğiyle aynı projede rol alıp esas oğlan olmaya ve kendini ispata çalışıyor. Netice itibarıyla üç partinin ‘Türk’ kimliği karşısında tavır almaları, buna mukabil etnik kimlikleri öne çıkartma çabaları, ana dilde eğitimin dayatılması, eyalet sistemine geçişi hızlandıracak Büyükşehir Yasası ile birlikte düşünüldüğünde bütün bunlar ülkemizi etnik cehenneme çevirecek kapıyı aralıyor. İşte bu süreçte Milliyetçi Hareket’in milli duruşu dikkat çekiyor. Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, her türlü ihanet projelerinin karşısında çelikten kale gibi durmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Yüce Türk milletini uyarmaya ve onun sinir ucu olmaya devam edeceğiz. Cenab-ı Allah’ın Allah’ın yardımı, Aziz Milletimizin teveccühü ile kirli oyunu bozacağımıza inanıyorum.”
Sunuma MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Genel Başkan Başdanışmanı 23. Dönem İzmir Milletvekili Dr. Şenol Bal, eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş ile Parlamenterler Derneği Başkanı Ahmet Bukan, Dernek Genel Sekreteri Akif Paksoy ve yönetim kurulu üyelerinin yanında çok sayıda parlamenter ile bürokrat katıldı.
